top of page

TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ

Son zamanlarda Türklük ve Türkçe ile ilgili ne yazık ki kendi içimizde yapılan itibarsızlaştırma ve yetersiz görme ifade ve çabalarına şahit oluyoruz. Türk ya da Türkçe kelimelerini kullanmak bile faşist ya da ırkçılıkla eş değer görülmeye başlandı. Özellikle Arapça ve Farsça güzellemeleri yapılarak bir takım bilinçsiz karalama kampanyaları yürütülüyor. Kendi öz kültüründen uzaklaşmanın ayyuka çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Her türlü farklı dil ve kültüre saygı duyduğumu ifade etmekle birlikte, kendi dil ve kültürümüze bu denli uzaklaşmayı da anlamakta güçlük çektiğimi, kabul edemediğimi belirtmek istiyorum. Bu nedenle aşağıdaki özet bilgileri sizlerle paylaşmak isterim.


''Ne Mutlu Türk'üm Diyene''.


Türk Dili'nin kadim zamanlardan bu yana gelen varlık ve gelişimi kapsamında günümüzde aşağıdaki coğrafyalarda belirtilen lehçeleri konuşulmaktadır. Bunlar Türk Dili'nin ana lehçeleri olup alt lehçeleri de düşünüldüğünde çok zengin bir varlığa işaret eder.


SİBİRYA VE YENİSEY-LENA-ALTAY ALANI:

1. Karagas

2. Soyon

3. İrtiş ve Tobol

4. Altay

5. Telengit

6. Teleüt

7. Tuba

8. Kumandı

9. Lebed

10. Sagay

11. Beltir

12. Kaç

13. Koybal

14. Kızıl

15. Şor

16. Kamasin

17. Çalım ve Çat

18.Yakut

19.Hakas

DOĞU TÜRKİSTAN ALANI:

20. Uygur

21. Sarı Uygur

22. Tarançi

BATI TÜRKİSTAN ALANI:

23. Karakalpak

24. Özbek

25. Kırgız

26. Kazak

27. Türkmen

KAFKASYA VE İRAN ALANI:

28. Nogay

29. Kundur

30. Karaçay

31. Balkar (Malkar)

32. Kumuk

33. Azerbaycan

34. Kaşkay

35. Afşar

36. Kacar

37. Şahseven

38. Karadağlı

39. Karapapak

40. Hamse

41. Halaç

42. Kengerlu

43. Horasani

44. Karayi

45. Karaçorlu

KUZEY ALANI (Urallardan Balkanlara kadar):

46. Kazan, Tatar (Kreşin ve Mişer)

47. Astrahan

48. Başkırt

49. Çuvaş

50. Kırım

51. Karaim (Karayim)

52. Gagavuz

53. Türkiye, Anadolu, Oğuz

54. Balkan


Anadolu Türkçesi, Türk dilleri içinde Oğuz dilleri grubunda yer alır. Toplam nüfusları 85 milyonu aşan ve Anadolu, Trakya, Kuzey Kıbrıs’ta (Kıbrıs’taki Türk nüfusu yaklaşık 380 bindir) yaşayan Anadolu Türkleri tarafından konuşulan bu dil, Türk lehçeleri arasında en büyük grubu oluşturur. Ayrıca bu lehçe, şu Türk azınlıklarının da ana dilini oluşturmaktadır:

Türk Azınlıklar – Nüfus

  • Bulgaristan Türk azınlığı 1.200.000

  • Batı Trakya Türkleri (Yunanistan) 140.000

  • Makedonya Türk azınlığı 71.000

  • Irak Türkmenleri 3.000.000

Başta Almanya olmak üzere (yaklaşık sayı);

  • Almanya (3.000.000),

  • İngiltere (850.000),

  • Fransa (800.000),

  • Hollanda (400.000),

  • Belçika (180.000),

  • Danimarka’ya (64.000).

1960’lı yılların başından itibaren göç etmiş Türklerin sayısı yaklaşık 5.000.000’nun üzerindedir.


Günümüzde konuşulan lehçelerin tarihin derinliklerindeki kaynaklarına inmek istersek;

11. yüzyılda Divanü Lugat-it-Türk’ü yazan Kaşgarlı Mahmud'u (1005-1102) incelememiz gerkir. Eserinde kendi çağında yaşayan Türk boylarını doğu ve batı olmak üzere iki gruba ayıran Kaşgarlı Mahmud, Hakaniye adını verdiği doğu grubuyla Karahanlılar, Kaşgar ve Balasagun civarındaki yazı dilini kastederken, Karluk, Çiğil, Yağma, Tohsı ve Uygur lehçelerini de buna dahil etmiştir. Kaşgarlı Mahmud’a göre batı grubuna bütün Oğuz lehçeleri, Kırgız, Kıpçak, Peçenek ve Bulgar lehçeleri girmektedir.


Türk lehçelerinin ilk tasnif denemelerinden birini yapan Rus Doğu bilimci İlya Berezin 1849 yılında yaptığı çalışmada Türk lehçelerini söz başında t- veya d- sesinin bulunması, şimdiki zamanın kurulması gibi kriterlere dayanarak üç gruba ayırmıştır. Bunlar:


1- Çağatay veya Doğu Grubu (Türkistan)

2- Tatar veya Kuzey grubu (Kıpçak)

3- Türk veya Batı grubu


Türk dilbiliminin kurucusu Alman asıllı Rus doğu bilimci ve Türkolojinin kurucusu Wilhelm Radloff’un (1837-1918) tasnifi ise aşağıdaki gibidir :


I- DOĞU DİYALEKTLERİ

1- Asıl Altay diyalektleri (Altay, Televüt)

2- Baraba diyalekti

3- Kuzey Altay diyalektleri (Lebed, Şor)

4- Hakasya, Abakan diyalektleri (Sagay, Koybal, Kaç, Yüs, Kızıl, Küyerik-Çolım, Soyon, Karagas, Uygur)

5- Moğolistan, Orhun diyalekti

II- BATI DİYALEKTLERİ

1- Kırgız diyalektleri (Karakırgız, Kazak-Kırgız, Karakalpak)

2- İrtiş diyalektleri (Turalı, Kuvurdak, Tobol, Tümen)

3- Başkurt diyalekti (Ova Başkurtçası, Dağ Başkurtçası)

4- Volga (Kuzey Rusya) diyalektleri (Mişer, Kreşin, Kama, Simbir, Kazan, Belebey, Kasım)

III- ORTA ASYA DİYALEKTLERİ

1- Tarançı, Hami, Aksu, Kaşgar; Çağatay diyalektleri (Kuzey Sart, Hokand, Zerefşan, Buhara, Hive)

IV- GÜNEY DİYALEKTLERİ

1- Türkmen

2- Azerbaycan

3- Kafkasya diyalektleri (Karaçay-Malkar, Kumuk)

4- Anadolu diyalektleri (Hüdavendigâr-Bursa, Karaman)

5- Kırım diyalekti (Karaim)

6- Osmanlı diyalekti.


Çok çeşitli lehçe ve şivelere ayrılan, yeryüzünde yaklaşık 250/300 milyondan fazla bir nüfusa sahip Türk halkları tarafından çeşitli coğrafyalarda konuşulmakta olan Türkçenin tarihsel derinliği ile ilgili araştırmalar da yapılmaktadır. Bu araştırmalar ile ilgili bazı bilgi ve kaynaklar aşağıda sunulmaktadır.


48.000 YILLIK TÜRK DİLİ

ŞİMDİ BÜYÜK TÜRK TARİHİ KARŞISINDAKİ ANLAMSIZ PANİK ANINDA EN SIK SORULAN SORUYA VERİLECEK GÜZEL BİR CEVAP... O DEVİRDE TÜRK MÜ VARDI ? - EVET VARDI ! KÜLTÜRÜMÜZ VE DİLİMİZ ORALARDAN BAŞLIYOR...

“Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı, bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarları ile sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurları ile yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu; Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Günümüzde sondan eklemeli (agglutinative) dillerin konuşulduğu halklarda ve coğrafyalarda F haplogruplarından türeyen alt dalların görülüyor olması, sondan eklemeli dillerin (dolayısıyla Türkçe’nin) doğuş noktasını, çok daha eski zamanlara 48 binlere götürmektedir. 48.000 yıl önceki F haplogrubu türevi olan günümüz haplogrupları (G, J, N, Q, R gibi), sondan eklemeli dil konuşan diğer uluslarda (Kafkas dilleri, Ural-Altay dilleri) ve antik halklarda (Sümerce, Etrüskçe, Hattice-Hititçe, Elamca, Akadca, Hurrice, Fenike, Pelasg, Likya, Karya vb. dilleri) en fazla görülen haplogrup kümesini oluşturmaktadır.


''YANİ 48 BİN YIL ÖNCE BİR KÖK ARKAİK TÜRKÇE VARDI (Eskicil Yenisey-Lena Türk Altay Dili 'EYTAD' bkz. Kaynaklar - Dr. Cengiz Saltaoğlu) - '' F’nin yeni haplogruplara bölünme sebebi de farklı coğrafyalara dağılmalar (göçler) sırasında veya öncesinde yaşanan zamana bağlı değişinimlerin (mutasyonların) gerçekleşmiş olmasıdır. Ancak sondan eklemeli dil konuşanların dillerinde çevre ve mekanın değişmesine paralel olarak zamanla farklılaşma ve ayrışma gerçekleşmiştir; ancak yukarıda belirttiğimiz bu ana-ata kökten türeyen sonraki kök diller sondan eklemeli olma özelliğini korumuştur. En eski Ön Asyalılar (Hattiler, Sümerler vb), Orta Asyalılar, Kafkasyalılar ve İdil-Ural bölgesi halklarının sondan eklemeli diller konuşması da bu köken birliğine işaret eder.


Avrasya bozkırlarının Sibirya-Orta Asya-Mezopotamya-Anadolu coğrafyalarındaki uygarlık yaratıcıları, dilleri, devleti, kamlık ve şamanizmden başlayarak tüm inanç sistemlerini, hayvancılığı, tarımı ilk keşfedip uygulayanlar ve farklı coğrafyalara aktaranlardır. Batı bu mirası kullanmakta ve 17. Yüzyıldan bu yana Hint-Avrupa sözde tezleriyle bu uygarlığı ırkçı yaklaşımlarla kendine mal etmek istemektedir.


Hint-Avrupa dillerini, Türk Dili'nin yukarıda sunmaya çalıştığımız hangi lehçesi ile karşılaştırırsanız orda ortak söz ve sözcükler bulunur. Şu noktaya odaklanmak gerekir: Türk Dilini inceleyince görürüz ki, inanılmaz bir düzen ve matematik vardır. Diğer hiçbir dil böyle değildir. Bunu Batılılar bizden önce görüp ifade etmişlerdir.


Bunun günümüzdeki çarpıcı örneklerinden biri Prof. Jared Diamond'un ''Tüfek, Mikrop ve Çelik'' adlı kitabıdır. Bu kitabın önsözünde '' Neden geçmişte Anadolu'da yaşayan çiftçilerin dilinden türeyen bir dil konuşuyorum ?'' diye sormaktadır. Bundan ne anlamalıyız? İnsanoğlunun o görkemli buluşu olan dil, Türk Dili'dir. Diğer diller bu dilden etkilenerek ve dile hakim olmayan toplumlarca, matematiği ve doğallığı bozularak gelişmişlerdir.


Eski Anadolu halkları (Turuvalı Tur’lar, Hattiler (Hititler), Hurriler, Urartular, Turukkular, İskitler-Kimmerler-Frigler…), Kıbrıs hece yazısı yazanlar, Avrupa'da Etrüskler, Pelasglar incelendiğinde görülür ki, bu toplumların inanç sistemleri, mitolojileri düzenlidir. Köklü kültürleri vardır. Tarım, ekincilik, madencilik (bakır-altın-demir...), hayvancılık (çarvacılık), dokumacılık, kurgan kültürü, koşullara göre göçmen (göçebe değil; göçebede kültür olmaz) ya da yerleşik, gerektiğinde savaşma ve savunma becerileri gibi...


Hint-Avrupa tezi ve teorisi kurgulanırken, Semitik dilleri de dahil edip etmemek tartışılmış, ayrı tutulmaya karar verilmiştir. Japonca ve Arapça dahi Hint-Avrupa'ya dahil edilmeye çalışılmış siyasi sebeplerle vazgeçilmiştir. Yani kurgu tamamen siyasidir. Dünyada hangi iki dili inceleseniz, ortaklık vardır, çünkü bütün diller tek kaynaktan çıkmıştır.


İtalyan bilim insanı, edebiyatçı ve düşünür Umberto Eco, “Avrupa eskiden dile Tevrat temelli bakarken, ve Kabbala çevresinde dönenip dururken, ekonomik üstünlük elde edişine koşut olarak, kültürde de egemenlik sevdasına kapıldı ve Doğu’yu sömürmek için, üstün Ari ırk ve üstün Hint-Avupa dili teorisine sığındı” diye ifade eder.


Batı, kendi koyduğu kültürel kodlar dışında hiç kimseye söz söyletmiyordu. Bunları yaparken aynı zamanda kendinin dünyanın sözde “en medeni, en insancıl, en demokrat” olduğunu da bütün dünyaya ezberletmişti.


Vladislav M. Illich-Svitych (1934-1966) adlı bir Rus (Sovyetler döneminde), Batı dil normlarına kafa kaldırdı. Nostratik adlı bir teori ortaya attı ki bu teori neredeyse bütün dilleri tek aile içinde topluyordu. Yani Güneş-Dil Kuramı’nın söylediklerinin aynısını söylüyordu. Vladislav M. Illich-Svitych, Macaristan’ın Sekeli bölgesinde yerel ağız çalışmaları yaptığı sırada, “elim bir trafik kazası” sonucu hayatını kaybetti.


Tüm kültür ve dillerin tarafsız bilimsel araştırmalar sonucu ortak paydalarında buluşmaları dileğiyle...


Kaynaklar :

Prof. Jared Diamond - ''Tüfek, Mikrop ve Çelik''.

Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı - Umberto Eco.

https://www.ttk.gov.tr/belgelerle-tarih/3756/ - Türk nedir ? Atatürk'ün verdiği cevap.

[1] KZ DNA Project, FTDNA

[2] Shou et al. 2010, Y-Chromosome distributions among populations in Northwest China identyfiy significant contribution from Central Asian pastoralists and lesser influence of western Eurasians. (List). Samplings.

[3] Wells, Spencer et al 2001, The Eurasian Heartland: A continental perspective on Y-chromosome diversity

[4] Miroslava Derenko et al 2005, Contrasting patterns of Y-chromosome variation in South Siberian populations from Baikal and Altai-Sayan regions

[5] Xue, Yali et al 2006 Male demography in East Asia: a north-south contrast in human population expansion times

[6] Trofimov, the variability of mitochondrial DNA and Y-DNA in populations of Volga-Ural region, 03.02.07, P.111, Institute of Biochemistry & Genetics, Russia

[7] Eupedia, Distribution of European Y-chromosome DNA (Y-DNA) haplogroups by country in percentage

[8] Di Giacomo, F.; Luca, F.; Popa, L. O.; Akar, N.; Anagnou, N.; Banyko, J.; Brdicka, R.; Barbujani, G. et al. (2004). “Y chromosomal haplogroup J as a signature of the post-neolithic colonization of Europe”. Human Genetics 115 (5): 357–371. PMID 15322918

[9] Julie Di Cristifaro, Afghan Hindu Kush: Where Eurasian Sub-Continent Gene Flows Converge, See Table S5.

[10] Battaglia, Vincenza; Fornarino, Simona; Al-Zahery, Nadia; Olivieri, Anna; Pala, Maria; Myres, Natalie M; King, Roy J; Rootsi, Siiri et al. (2008). “Y-chromosomal evidence of the cultural diffusion of agriculture in southeast Europe”.European Journal of Human Genetics 17 (6): 820–30.

[11] Wells RS, Yuldasheva N, Ruzibakiev R, Underhill PA, Evseeva I, et al. (2001) The Eurasian heartland: a continental perspective on Y-chromosome diversity. Proc Natl Acad Sci U S A 98: 10244-10249.

[12] Omer Gokcumen, “Ethnohistorical and genetic survey of four Central Anatolian settlements” (January 1, 2008)

[13] Khar’kov, VN; Stepanov, VA; Medvedeva, OF; Spiridonova, MG; Voevoda, MI; Tadinova, VN; Puzyrev, VP (2007). “Gene pool differences between Northern and Southern Altaians inferred from the data on Y-chromosomal haplogroups”. Genetika 43(5): 675–87.

[14] Michael F Hammer et al 2005, Dual origins of the Japanese: common ground for hunter-gatherer and farmer Y chromosomes Journal of Human Genetics (2006) 51, 47–58; doi:10.1007/s10038-005-0322-0

[15] Tambets, Kristiina et al 2004, The Western and Eastern Roots of the Saami—the Story of Genetic “Outliers” Told by Mitochondrial DNA and Y Chromosomes

[16] Michael F Hammer et al 2005, Dual origins of the Japanese: common ground for hunter-gatherer and farmer Y chromosomes Journal of Human Genetics (2006) 51, 47–58; doi:10.1007/s10038-005-0322-0

[17] Y-DNA Haplogroup F and Its Subclades, 2015

[18] Cinnioğlu C, King R, Kivisild T, Kalfoğlu E, Atasoy S, Cavalleri GL et al. (January 2004). “Excavating Y-chromosome haplotype strata in Anatolia”. Proc Natl Acad Sci U S A. 114 (2): 127–48. doi:10.1007/s00439-003-1031-4. PMID 14586639.

[19] Brook, Kevin A. (2014), The Genetics of Crimean Karaites, Karadeniz Araştırmaları, N: 42, p.69-84

[20] Nasidze et al., (2004)Mitochondrial DNA and Y-Chromosome Variation in the Caucasus

[21] Yunusbayev, Bayazit et al 2006, Genetic Structure of Dagestan Populations: A Study of 11 Alu Insertion Polymorphisms

[22] PLoS One. 2012; 7(3): e34288. Published online Mar 28, 2012. doi:10.1371/journal.pone.0034288 Afghanistan’s Ethnic Groups Share a Y-Chromosomal Heritage Structured by Historical Events, Note:J2a=16.6%, and J2a5=10%. The total J2 is 26.6%. See Table.

[23] Lithuanian Tatars Nobility Project, FTDNA, 37 samples in groups have been retrieved for the pie chart, 12.01.2015.

[24] Dulik, Matthew C. et al 2011, Y-Chromosome Variation in Altaian Kazakhs Reveals a Common Paternal Gene Pool for Kazakhs and the Influence of Mongolian Expansions

[25] Zhong et al, (2011) Extended Y Chromosome Investigation Suggests Postglacial Migrations of Modern Humans into East Asia via the Northern Route, Mol Biol Evol January 1, 2011 vol. 28 no. 1 717-727, See Tables.

[26] Balaresque et al (2015), Y-chromosome descent clusters and male differential reproductive success: young lineage expansions dominate Asian pastoral



45 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Én kommentar


yine muhteşem bir çalışma. ellerinize sağlık.

Lik
Yazar Hakkında
WhatsApp Image 2022-11-17 at 2.45.19 PM.jpeg

Muzaffer Haluk Hızlıalp 30.11.1962 yılında İstanbul’da doğmuştur. İlk öğrenimini Erenköy ve Yıldız İlkokullarında, orta ve lise öğrenimini Fransız Saint-Benoit Erkek Lisesi’nde, Üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde, lisans-üstü eğitimini ise İngiltere King’s College’ da tamamlamıştır.

#GunesInsan

Yeni bir çalışma yayınladığımda güncelleme almak için bloguma abone olun.

Teşekkur ederim!

bottom of page