SERRA DO PAİTUNA KAYA RESİMLERİ
Serra do Paituna, Brezilya'nın kuzeyinde, Amazon yağmur ormanlarının içinde, Pará eyaletinde bulunan bir dağlık bölge. "Serra" Portekizcede "Sıra-dağ" anlamına geliyor - iki kelime arasındaki ses ve anlam benzerliği de etimolojik bakımdan dikkat çekici - dolayısıyla Serra do Paituna engebeli arazisi, yoğun yağmur ormanları ve biyolojik çeşitliliği ile dikkat çekmekte.
Bu bölge, Amazon'un ekosisteminde önemli bir rol oynar; çeşitli bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapar ve bazı türler yalnızca bu bölgeye özgüdür. Amazon yağmur ormanlarının geri kalanı gibi, Amazon Irmağı boyunca uzanan Serra do Paituna sıradağları bölgesi de iklim dengesi ve biyolojik çeşitlilik açısından küresel öneme sahip. Ancak, bu tür alanlar, ormansızlaşma ve yasa dışı madencilik gibi çevresel tehditlerle karşı karşıya. Bu yüzden korunması için çeşitli ekolojik ve çevresel koruma çabalarına ihtiyaç duyuluyor.
Painel do Pilão Brezilya'nın kuzeydoğusundaki Piauí eyaletinde, özellikle Serra da Capivara Milli Parkı gibi alanlarda bulunan tarih öncesi kaya resimlerini (prehistoric rock art) ifade eder. Bu bölgedeki kaya resimleri, Güney Amerika'nın en eski ve en iyi korunmuş tarih öncesi sanat örneklerinden bazıları.
Bu resimler, binlerce yıl önce yaşamış yerli halklar tarafından yapılmış ve günlük yaşam, avcılık, dans, ritüeller, insanbiçimci (antropomorfik) betimlemeler (güneş, güneş insan, insan eli betimleri ve sosyal etkileşimleri anlatan çeşitli figürler içermekte. Bu açıdan bakıldığında Orta Asya-Sibirya-Anadolu-Avustralya-Kuzey Amerika coğrafyalarını da kapsayan kaya resim sanatı ile de büyük benzerlikler göstermekte...
Amazon coğrafyalarındaki kaya sanatı Painel do Pilão gibi alanlar, özellikle tarih öncesi sanat ve arkeoloji açısından büyük öneme sahip. Resimlerin yaşının 10.000 ila 12.000 yıl öncesine yani Buzul Çağı sonlarına dayandığı düşünülmekte ve bu, bölgedeki insan yerleşimlerinin oldukça eski olduğunu göstermekte.
Serra da Capivara Milli Parkı ve çevresindeki bu kaya sanatı, UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiş ve hem Brezilya hem de dünya kültürü açısından korunması gereken önemli bir değer.
Painel do Pilão ve Brezilya’daki diğer tarih öncesi kaya sanatında kullanılan kırmızı renk, çoğunlukla doğal pigmentler kullanılarak elde edilmiş yani bu kırmızı pigmentin ana kaynağı, aynı Türkiye Bafa Gölü Beşparmak (Latmos) dağlarındaki 10.000/8000 yıllık oldukları tespit edilen kaya resimlerinde kullanılan demir oksit içeren toprak veya taşlardan geliyor. Bu da birbirinden binlerce kilometre uzaklıktaki kültürlerin aralarındaki büyüleyici ortak ögelere işaret etmekte. Demir oksit, doğada yaygın olarak bulunan bir mineral olup, özellikle kırmızı, kahverengi ve sarı tonlarında pigmentler sağlıyor ve binlerce yıla meydan okuyan sanatın günümüze kadar ulaşmasını sağlıyor. Bu renk, demir oksit açısından zengin taşların veya toprakların öğütülmesi ve bir bağlayıcı madde (örneğin su, hayvan yağı veya bitki özleri-reçine) ile karıştırılması yoluyla elde edilmiş. Elde edilen boya karışımı, kayaların üzerine sürülerek uzun süre dayanacak şekilde uygulanmış.
Kaya resimlerindeki kırmızı rengin binlerce yıl boyunca korunabilmesinin sebebi, demir oksitin oldukça dayanıklı ve doğal olarak sabit bir pigment olması. Bu sayede, Türkiye, Bafa Gölü Beşparmak Dağlarındaki ve Brezilya, Painel do Pilão’daki kaya resimleri günümüze kadar bozulmadan ulaşabilmiş.
Painel do Pilão kaya resimlerinin doğrudan bir ay veya güneş takvimi olarak kullanıldığına dair görüşler de var.
Bu tür kaya resimleri, antik toplumların gökyüzünü, yıldızları, güneş ve ay döngülerini, doğayı gözlemleyerek tarım, avlanma veya mevsimsel döngülerle bağlantılı bazı simgesel anlamlar taşıyabileceği düşüncesini de doğurmakta. Arkeologlar ve araştırmacılar, yukarı resimdekine benzer Buzul Çağı sonlarına tarihlenen bazı kaya resimlerinin güneş, gündönümü (solar solstice) ay, gökyüzü, yıldız ve takım yıldız hareketleri veya doğa olaylarıyla ilişkili olabileceğini öne sürmekte.
Kare şeklinde bir oluşum içindeki x işaretleri ve doğrusal işaretlerin güneşin hareketlerini izlemeye yönelik olarak tasarlanmış olabileceğini de düşünenler var. Diğer betimlerin de güneş yılının önemli döngülerini izlemek amaçlı yapılmış gözlemsel ve sanatsal bir zamanı izleme projesi olabileceği gibi…
12.000 yıl önce insanların resim yapmayı durdurduğu ve bölgeyi terk ettikleri de düşünülmekte. Göbeklitepe’nin üstünün örtülmesi gibi?…Buzul Çağı sonlarındaki iklim anormallikleri bunun nedeni olarak düşünülüyor. Amazon'da yaşayan yerel kabile efsaneleri de ilginç bir şekilde bu iklimsel felaketlerden bahsediyor.
Örneğin yerli Tiriyo halkına göre uzun zaman önce gök ruhları bir kama (şamana) yakında korkunç bir sel-tufan olacağını söylemiş; bazıları uyarıyı dikkate alarak Kantani Dağı’nın tepesine çıkıp kurtulmuş; çoğu selde ölmüş. Tufan durduğunda kalanlar hayata yeniden başlamış. İnanışlarına göre bir zamanlar insanların uyum içinde yaşadığı bir Altın Çağ vardı; ancak bu korunamadı ve insanlık büyük bir tufan ve yıkımla karşılaştı. Bu efsaneler dünyanın dört bir yanında ortak tema ile anlatılmakta; Dünyanın Buzul çağı (Erken Dryas devri) bitimindeki küresel felakete dayanan gerçek olaylar bu efsaneler ile günümüze ulaşmış olabilirler mi acaba ??...Ayrıca bu dönemde bir kuyruklu yıldızın dünyaya çarpmış olabileceği ile ilgili hipotez de var ve bu bir dizi küresel felaketi de tetiklemiş olabilir mi? Semavi dinlerdeki Nuh Tufanı teması da bunu destekler nitelikte gözükse de konu ile ilgili bilimsel araştırma, kanıt ve bulguların daha da elle tutulur hale gelmesi gerekiyor.
Özetle, Painel do Pilão’daki bazı kaya resimlerinin bir takvim işlevi gördüğüne dair doğrudan kanıt olmasa da, Türkiye ve Brezilya gibi birbirinden binlerce kilometre uzaktaki bölge insanlarının Buzul Çağı sonlarında benzer sanat olgularını ortaya koymuş olmaları tesadüfle açıklanabilir mi bilmem ama, olağanüstü ortak bir sanatsal bilincin göstergesi bana kalırsa...
Tarihsiz kalmayın, esenlikle kalın...
Kaynaklar
Comentarios