top of page

KSANTOS ve DİL ÜZERİNE...

Değerli Hoca Prof.Dr. Fahri Işık'tan alıntıdır...

Hiç bir şey göründüğü gibi değildir.

Ksanthos (Xanthos) Yazıtı - Anadolu Likya Dili - MÖ 5.yy, Kınık/Fethiye

"Alfabenin toplam 29’dan “Helence’den alınmıştır”denilen 19 harfi de, Helence’de yazılan Fenike kopyası harflerden farklı olarak, MÖ 402’de Atina’da Helen dünyasına ortak bir alfabeye dönüştürülen, özgün Anadolu-Milet alfabesinin bir ürünüdür... Ve onların Atina’dan göçle gelmedikleri, yarattıkları uygarlık gibi Anadolu’da yerli oldukları görüşünün artık eskiçağ biliminin gündemine oturmaya başlaması, eskiçağ biliminde konulara tek yanlı “Hellas/Atina” önyargısıyla değil, “Anadolu/Milet” seçeneğiyle de çok yönlü yaklaşımın doğal sonucu olarak şaşırtmamalıdır."


"Eskiçağ Bilimi’nin 150 yıldan buyana “Helenliğini” sorgulama gereği bile duymadığı bir uygarlığı kendi “Anadolu” köküne bağlamanın kolay olmayacağı belliydi. Çünkü Anadolu arkeolojisinin dünyaca tanınmış saygın adı Akurgal (Ekrem) ayrıca doktora çalışmasına taşımıştı Likya sanatının “Helenliği”ni, “M.Ö. 6.yüzyıl Likya Yunan Kabartmaları” diye. Karşı bir görüşü öncelikle kendi halkımıza inandırmak kolay olmayacaktı. Ayrıca, bir taraftan İyonlar bağlamında, “sanatı ve kültürü Doğu/Anadolu olan ve Anadolu mayasıyla yarattıkları Batı Uygarlığı’nı Anadolu Ege’sinin, batı yakasındaki ‘anayurda’ aşılayan sömürgeciler Atinalılar’dır, çünkü yazı ve dil Helence’dir” denecekti.


Öteyandan, her nasıl oluyorsa, “yazısı ve dili yerli olan” bir halkın, Likya’nın, uygarlığı da “Helen” olabilecekti, çünkü bu kez “sanatları Helen etkili” olacaktı. Karşıt iki gerekçeyle aynı hedefe varabilme mucizesini(!) içeren bu görüşler Batılılar gibi Akurgal’ındır da. Bir uygarlığın kimliğini yazı ve dil mi belirler, yoksa sanatın, düşüncenin niceliği mi?; bunu anılan mantık temelinde anlayabilmek mümkün değildir. Anlaşılan tek şey, Batı Anadolu’da her uygarlığın her durumda mutlaka “Helen” olması gerektiğidir (!?!).


Acıdır ki genç kuşak eskiçağ bilimcilerimiz de Likya’da Helen etkisini yazı temelinde görme kolaycılığından sıyrılamamış; yerli yazı yerine Helence’nin toplumun iradesi dışında, Makedon İskender buyruğuyla yazdırıldığı unutularak ve bunu arkeolojik bulgularla birlikte değerlendirme gereği bir yana bırakılarak, bu etkiyi “Pers egemenliği altında çift dilli yazıtlarda fark etmeye” dek indirgemişlerdir. Sanki resmi dili ve yazısı Farsça olan Selçuklu Türkleri, bununla “Persleşmiş”lerdir!!!?"


Prof.Dr.Fahri Işık


“Bir vatanın sahibi olmanın yolu, o topraklarda yaşanmış tarihi olayları bilmek, doğmuş uygarlıkları tanımak, sahip olmaktan geçer.

Mustafa Kemal ATATÜRK

51 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazar Hakkında
WhatsApp Image 2022-11-17 at 2.45.19 PM.jpeg

Muzaffer Haluk Hızlıalp 30.11.1962 yılında İstanbul’da doğmuştur. İlk öğrenimini Erenköy ve Yıldız İlkokullarında, orta ve lise öğrenimini Fransız Saint-Benoit Erkek Lisesi’nde, Üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde, lisans-üstü eğitimini ise İngiltere King’s College’ da tamamlamıştır.

#GunesInsan

Yeni bir çalışma yayınladığımda güncelleme almak için bloguma abone olun.

Teşekkur ederim!

bottom of page