top of page

DERİN DEVLET

Dün gece Türkiye Cumhuriyeti için önemli bir seçim yaşandı ve sonuçları itibarıyla halkın yoğun bir değişim beklentisi ortaya çıktı.

Mevcut yönetimden bıkkınlık, ekonominin akılcı yönetilememesi, devletin bütçe gelirlerini oluşturan vatandaş vergilerinin doğru kullanılmaması, bir anlamda oligarşi ve yandaşlara peşkeş çekilip çarçur edilmesi dolayısıyla hayat pahalılığının aşırı derecede artmış olması, pansuman maaş artışlarının bu pahalılığı karşlayabilecek ölçüde yapılamaması, enflasyonun bir türlü dizginlenememesi, işsizlik, doğuda yaşanmış olan deprem felaketi yaralarının beklenen ölçüde sarılamaması ve bunun yanında yandaşların ve yöneticilerin yolsuzlukları, hiçbir tasarruf yapmadan şatafat içinde halktan kopuk ve umursamaz şekilde yaşamaları ve 22 yıldan bu yana yapılan diğer büyük hatalarla birlikte muhalefetin olumlu çaba ve icraatleri gibi nedenler dün akşamki iktidara mesaj niteliği taşıyan dip dalgayı tetikledi. CHP 22 yıldır ilk defa AKP'nin önünde seçimi kazandı.


Doğal olarak bu süreçle ilgili dünden bu yana sosyal medyada ve çevremizde bir çok görüş ortaya konmaya ve tartışılmaya başlandı. Bunların arasında bu seçimin sonuçlarının CHP'nin 20+ yıldır ağzına sakız ettiği laiklik, cumhuriyetimizin temel kazanımları, din sömürüsü, Atatürk, 1930'lara özlem falan gibi şeylerle alakası olmadığını savunan kesimler de ön plana çıkıyor. Ve deniyor ki; ''bunu Atatürk'ün, laikliğin, falan filan zaferi olarak algılayan varsa bir düşünsün. CHP o şekilde algılıyorsa ve iş yapmaktan ziyade sürekli bunun edebiyatını yapacaksa, bir sonraki seçimi kaybedeceği kesin''.


Görüşler devam ediyor ;


''Din sömürüsü yaparak iş yapıyor kisvesi altında ve ''çalıyor ama çalışıyor'' şeklindeki zübük bir yaklaşımı 20 yıldır tercih eden bir seçmen kesimi ve şaibeli seçimlerle iktidarını devam ettirmiş olan bir yönetim ve başta kendi yerli milli kitlesi olmak üzere tüm milleti sürekli zehirleyen neo-liberal, vahşi-kapitalist uşağı bir tayfa söz konusu. Bu millet yine verir bunlara...Herkes mamaya bakar hale geldi, o açık. Emekliler kazandırdı bu seçimi; yılan kendilerine dokunmadığı sürece herkesin gözü kapalı.'' şeklindeki yaklaşımlar bolca konuşuluyor.


Bu görüşlerin doğruluk payı yok değil ancak bana kalırsa birkaç önemli husus gözden kaçıyor...


Cumhuriyet değerleri sömürüsü yapıp çalmadan çırpmadan iş yapmaya niyetli olanlara bir yol versinler bakalım; bu şimdilik yeterli bence; endişeye lüzum yok. Ülkeyi yaklaşık 75 yıldır merkezinden en sağına kadar kayan yelpazede sağcılar, muhafazakarlar, dinciler ve ne yazık ki Cumhuriyet'in kuruluş ilkeleri ile bağdaşmayan darbeleri yaşatan darbeciler yönetiyor. Cumhuriyet, Atatürk, laiklik, demokrasi diyenler değil. Sosyal-demokratlara verilen süre toplasan 5/6 yılı bulmuyor; yani oransal bir hesapla % 8, insaf !!!


Bir dönüşüm gerçekleşti; ancak süreç yeni başlıyor ! Muhalafet ve onun liderliğini yapan muhalefet partisine büyük görev düşüyor. Belediye başkanları ve ekiplerine büyük görevler düşüyor. Şimdiye kadar iyi bir performans gösterdiler ve iktidarın inanılmaz hata ve öngörüsüzlükleri de eklenince umut verici bir sonuç ortaya çıktı. Ancak bu ivmeyi, geri vites yapmadan arttırarak devam etmeleri, tüm vatandaşlara ayırım gözetmeden vergilerinin ve çektikleri yokluk, sıkıntıların karşılığını yansıtan hizmetler götürmeye devam etmeleri gerekiyor. İktidardan sürekli yakındığımız adam, yandaş kayırmacılık, peşkeş, şaibeli işler, yolsuzluk gibi işlerin kesinlikle olmaması, buna azami özen gösterilmesi gerekiyor ki ben şeffaf belediye yönetiminin devam edeceğine gönülden inanıyorum.


Evet, yukarıda bahsettiğim yaygın görüşler arasında ''Bu seçimi tencere kazandırdı; yılan dokunmasaydı yine herkes görmezden gelirdi; cumhuriyet, laiklik, demokrasi falan kimsenin umurunda değil'' anlamı taşıyan yaklaşım var ya kimse kusura bakmasın ben buna hiç katılmıyorum.


Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülkeyi cumhuriyetin kurucu ilkeleri, aklı selim ve bilimin ışığında yönetmediğiniz takdirde, yolsuzlukları, aşırı hayat pahalılığını, yoksulluğu, israfçılığı, din sömürücülüğünü, sömürgecilikle işbirliğini, doğa katliamını, vatana ''arsa'' gözüyle bakmayı, adam kayırmacılığını, öz kültür ve diline yabancılaşmayı vb bütün kötücül yönetimin getirdiği sonuçları nasıl ortadan kaldıracaksınız ???!!! Anlatsın biri bana lütfen, burdan bana ulaşıp yazabilirsiniz..........


Cumhuriyeti kurup, bize ulus, vatan, kimlik, özgürlük ve refah kazandıranlara biraz vefa !....


İşte bu sebeple seçim kazanan muhalefetin ve bunu gören halkımızın bu ilkelere her zamankinden daha fazla sahip çıkarak bunları vurgulaması, anlatması, anlaşılmasını sağlaması bundan sonraki süreçte en az yapılacak hizmetler kadar önemlidir! (Detaylı bilgi için bkz. ''Cumhuriyetin 100 Yılı'' adlı 4 makale).


Bence halkımızın önemli bir kısmı yalnızca ''yılan kendisine dokunduğu'' için değil Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yönetilmediğini anladığı için bu sonuç ortaya çıkmıştır. Bu ilkeler ise aklın ve çağdaş bilimin ilkeleridir.


Geçenlerde bazı dostlarla ''Derin Devlet'' kavramı üzerine konuşuyorduk. Çoğumuz bu kavramı açıklamak için Mit, Genel Kurmay, Gladyo vb olgulara atıfta bulunduk. Ancak ben bugün daha iyi anlıyorum ki derin devlet bunların hiç biri değil. Ya nedir ? derseniz; Halktır, vatandaştır derim, zira Halk istemezse hiç bir şey olmaz !


Ülkemizin ve ulusumuzun hakettiği umut ve refah dolu günlere ulaşması dileğiyle....



146 görüntüleme4 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

4 Comments


Eğitim konusunda çok geri kaldık, bir an önce bu konuya da eğilmesi lazım muhalefetin…

Like
Replying to

En önemli konu…yorumunuz için teşekkür ederim.

Like

Ağzınıza sağlık.

Like
Replying to

Sağol Murat kardeşim

Like
Yazar Hakkında
WhatsApp Image 2022-11-17 at 2.45.19 PM.jpeg

Muzaffer Haluk Hızlıalp 30.11.1962 yılında İstanbul’da doğmuştur. İlk öğrenimini Erenköy ve Yıldız İlkokullarında, orta ve lise öğrenimini Fransız Saint-Benoit Erkek Lisesi’nde, Üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde, lisans-üstü eğitimini ise İngiltere King’s College’ da tamamlamıştır.

#GunesInsan

Yeni bir çalışma yayınladığımda güncelleme almak için bloguma abone olun.

Teşekkur ederim!

bottom of page