top of page

9 EYLÜL 1922 - İZMİR'İM ÖZGÜR

İZMİR HÜKÜMET KONAĞINA 9 EYLÜL 1922'de ÇEKİLEN TÜRK BAYRAĞI ile 15 MAYIS 1919'da ÇEKİLEN iŞGAL BAYRAĞI...

ŞERAFETTİN İZMİR (1889-1951)

‘’Anlatılmaz bir hızla mesafeleri aşıyor, İzmir’e doğru uçuyorduk. Kaçan düşman, köyleri kasabaları yakıyor, intikamını sivil halktan alıyordu. Adım başı rastladığımız yürekler acısı manzara, hızımızı büsbütün arttırıyordu.’’ diye anlatmıştır. (Bu anı Yüzbaşı Şerafettin’in özel arşivinde).


9 Eylül sabahı 09.00’da Bornova’ya giren genç Yüzbaşı, Halkapınar’a doğru yürüdü. Bir anda müfreze bir fabrikadan ateş yağmuruna tutuldu. Burada Şehit verilen 4 erin, başları İzmir’e dönük öldüğü söylenir. (Halkapınar Şehitliği. Ruhları Şad olsun.)


Müfreze yürüyüşüne devam etti. Yönünü Alsancak yönüne çevirdi, 80 kişilik kuvvetle şehre akmaya başladı. Müfrezesinin başında kente saat 10.30′da giren Yüzbaşı Şerafettin, Kordon’a kurşun ve şarapnel yağmuru altında 40 askerini kaybederek ulaştı.


Süvariler, dörtnala Kordon boyundan Pasaport iskelesine geldiklerinde, bir Rum’un attığı bomba, Yüzbaşı Şerafettin’in atının önünde patladı.


Omzuna ve koluna şarapnel parçaları isabet eden yüzbaşı, parçalanan atını değiştirerek, yoluna devam etti. Hükümet Konağı’nın önündeyse makineli tüfek ateşiyle karşılaşan Yüzbaşı Şerafettin’i göğsüne isabet eden mermiler de durduramadı. Atından inen Şerafettin Bey, bir gencin uzattığı Türk Bayrağını alıp, görevi tamamladı.


15 Mayıs 1919‘da İzmir’in işgaliyle başlanılan nokta, 3 yıl 3 ay, 24 gün sonra 9 Eylül 1922’de kurtuluşuna mekan oldu.


Balkona çıktığında göğsündeki kanın bulaştığı bayrağı gözyaşları içinde göndere çeken Yüzbaşı Şerafettin o dakikaları : ‘’Yaraları kim düşünür, ölsem ne gam. İzmir’i kurtarmıştık ya. Bu şerefin öncüleri biz olmuştuk ya.’’ diye anlatacaktı.


Belkahve, Bornova' dan tarihi günü izleyen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın yanında Fevzi ve İsmet Paşalarla, 10 Eylül sabahı İzmir’e gelişi muhteşem oldu. Kent adeta ayağa kalktı.


İzmir’e gelişinden iki gün sonra Başkomutan, Şerafettin Yüzbaşıya ‘’İzmir’’ adını verdi. Genç subay, soyadı kanununun (1934) çıkmasından sonra İzmir’i kullandı. Büyük Kurtarıcı, Kılıcını da 15 Eylül’de Yüzbaşı Şerafettin’e verdi.


Emekliye ayrıldığında İstanbul'a yerleşen Şerafettin İzmir, 6 Kasım 1951 yılında vefat eder. Eşi Siret Hanım, üçüncü kılıcı İzmir'de açılması planlanan İnkılap Müzesi'ne verilmek üzere İstanbul Valiliği'ne verir. Ancak bu kılıcın izine bir daha ulaşılamaz...


Büyük Taarruz (26 Ağustos) ve Büyük Zafer (30 Ağustos) kahramanlık süreçleri sonunda işgalci yunan güçlerini yenerek 09 Eylül 1922 tarihinde İzmir'imizi işgalden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte tüm vatansever silah arkadaşları ve şehitlerimizi rahmet ve minnet ile anıyorum. Ruhlarınız şad olsun !


Kaynaklar :

Üçüncü Kılıç - Kemal Arı.

* Yunan ordusunun 15 Mayıs 1919 günü İzmir işgali ile Türk hükümet konağına çektiği bayrak, Askeri Müze'de sergileniyor. (Atlas Dergisi)

https://semrabayraktar.blogspot.com/2012/09/anadoluda-yunan-zulmu-ve-izmirin.html - Anadolu'da yunan zulmü ve İzmir'de ermeni komitacılar tarafından çıkarılan yangınlar.

33 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


Yazar Hakkında
WhatsApp Image 2022-11-17 at 2.45.19 PM.jpeg

Muzaffer Haluk Hızlıalp 30.11.1962 yılında İstanbul’da doğmuştur. İlk öğrenimini Erenköy ve Yıldız İlkokullarında, orta ve lise öğrenimini Fransız Saint-Benoit Erkek Lisesi’nde, Üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde, lisans-üstü eğitimini ise İngiltere King’s College’ da tamamlamıştır.

#GunesInsan

Yeni bir çalışma yayınladığımda güncelleme almak için bloguma abone olun.

Teşekkur ederim!

bottom of page